Makamat-i Evliya - Aksemseddin
Zevk-ü sefâya bir tepki olarak dogan Islâm sûfîligi, yerin gögün gerçek sahibi, efendisi Allaha kullugu hedeflemistir. Iç âlemi nurlandirmak, hakîkat-i Muhammediyyeye (insan-i kâmile) nâil olmak onlarin en büyük arzusuydu. Bu duygular içinde hayatlarini idâme ettiren büyük sûfîler, Uzakdoguda, Anadolu da, erisebildikleri her yerde Müslümanligi anlatmislardir. Onlarin bu alçak gönüllü, ahlâkli durus ve yasamlari karsisinda genis halk kitleleri Müslümanligi kabul etmislerdi. Hatta ilk sûfiler, kendilerini genis halk topluluklarinin içine atmislar, gelene-geçene dinin özü hakkinda bilgi vermislerdir. Iste Aksemseddin hazretleri de bu kutlu yolu tutmus, yetmis yillik ömrünü hak ve hakîkat yoluna feda etmistir. Herkesin konusmakta, ifâde etmekte zorlandiklari ve sirlarini halktan sakladiklari bir zamanda, bu meseleler hakkinda konusmus, bu kiymetli eserinde Tasavvuf terimlerini, özellikle de Ricâlul-Gayb ve Rûh-i Muhammediyye konusunu veciz bir sekilde anlatarak, içinde bulundugu konumu ifâde etmekten çekinmemistir.
Yayin Evi ÖZGÜ YAYINLARI
Yayin Tarihi 2013
Yazar Metin Çelik
Yayin Evi ÖZGÜ YAYINLARI
Yayin Tarihi 2013
Yazar Metin Çelik